EmekGüncel

Akkuyu Nükleer Enerji Santrali inşaatında işçiler kölelik koşullarında çalışıyor

Mersin'deki Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nde çalışan işçiler çalışma koşullarını anlattı

Mersin Akkuyu’yu adeta çöle çeviren Akkuyu Nükleer Santrali, işçilerin isyanı ile gündemden düşmüyor.

Cumhuriyet’ten Gizay Çelik’in aktardığı habere göre, santral inşaatında çalışan işçilerin, barınma ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi için, geçtiğimiz haftalarda eylem yapmasının ardından yaklaşık 160 emekçinin şantiyeye giriş kartlarının iptal edildiği öğrenildi.

İş güvenliği yok!

Akkuyu Nükleer Santrali inşaat sahasında faaliyet gösteren bir firmanın işçisi, “İş güvenliği şu anda ‘işini aksatmadan nasıl çalışabiliyorsan çalış’ şeklinde. Burada kaç tane insan öldü. Herhangi bir şekilde basına bilgi verilmiyor” dedi. İçeriden herhangi bir görüntü ya da fotoğrafın dışarı çıkmaması konusunda uyarıldıklarını ifade eden işçiler, işçi örgütlenmesinin duyulduğu an direkt iş çıkışlarının verildiğine dikkat çekti.

Akkuyu’daki işine son verilen bir emekçi ise, “Ben de çıkarılan işçiler arasındayım, şeflerimize bu işten çıkarmaları sorduğumuzda bize dedikleri tek şey; eylemi burada siz başlatmışsınız. Çıkış sebebiniz bundan kaynaklanıyor, ilk sizin koğuşlarınızda protesto edilmiş ve bu koğuşta bizim firmaya ait 45-50 kişinin işten çıkartılması söz konusu” ifadelerini kullandı.

6 bin kişi çalışıyor, sabun dahi yok

Nükleer enerji santralinin inşaatında çalışan işçilerden biri, salgın nedeniyle temastan sakınma ve sosyal mesafeye dikkat etme uyarıları yapıldığına dikkat çekerek, “Koğuşlarda şu anda 6-7 kişi kalıyor. Çok sağlıksız bir ortam, bakım desen yok. Mesela gece işçi geliyor duş almak istiyor, ama insanlar rahat rahat duş alamıyor” dedi.

Başka bir işçi ise, 15 metrekarelik bir koğuşta kaldıklarını zaten kısıtlı olan yerlerinin 6 kişiliğe çıkartılmaya çalışıldığını söyledi. “Tuvaletlerde de tekrar sıra bekliyoruz çünkü yetersiz. İnanın ki, deterjan ve sabun dahi yoktu” ifadelerini kullanan işçi, “En azından 6 bin kişinin çalıştığı alanda bir sabun olur. Hijyenik ortam diyorlar, sosyal mesafe diyorlar ama hiçbir şekilde bu konuda önlem almış değiller” diye konuştu.

“Yemekleri ağzınıza sürmezsiniz”

Bir işçi, yemekhanedeki yemekler oldukça kötü durumda olduğunu söyleyerek, “İnsan 12 saat çalışmak zorunda olmasa… İnanın ki o yemekleri ağzınıza dahi sürmezsiniz. Günde 2 öğün patates yiyoruz bir de bulgur pilavı var. Hepsi buz gibi… 2-3 günde bir tatlı veriyorlar; meyve derseniz o da çürük” dedi.

Yemek molası 1 saat; yemek sırasında beklemek de 1 saat

Sürekli patates yemeği çıktığını söyleyen emekçi, “Bizlerde sürekli çalışan insanlar olarak yoruluyoruz. İyi bir yemek istiyorduk çünkü kuvvetten düşüyorduk” diye konuştu.

İfadelerini, “Saha içerisinde de yemek sırası bekliyorduk” şeklinde sürdüren işçi şunları kaydetti:

“İnsanlar yemeğe gitmek için en az bir saat molaları var. Bir saat içerisinde yemeğini yiyeceksin, işinin başına geleceksin. Zaten biz, bir saatten fazla sırada bekliyoruz. Geldiğimiz zamanda azar işitiyoruz. İnsanlar nasıl rahat yemek yiyebilirler, hareket edebilirler ya da gidip gelebilirler bu konularda bir çalışmaları yok. Pratikte bir şey yapmıyorlar, sadece sözde…”

12 saatten fazla çalışıyorlar

“Normalde bir işçinin 8 saatlik çalışma süresi var” ifadesini kullanan işçi, “Ama burada diyelim ki sabah saat 6’da kalkıyorsun, akşam koğuşa gelişin saat 18.30’u buluyor. Yani 12 saat, 12 buçuk saat boyunca millet ayakta kalıyor” dedi.

Başka bir işçi ise, ilk önce ayın 5’inde dedikleri maaşı geçtiğimiz gün alabildiklerini söyledi. Emekçi, “Nereden baksanız 23-24 gün, 45 gün 50 gün maaş içeride kalıyor” diye konuştu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu