İstanbul: Avukatlar, Roboskî katliamının 3. yılında suçluların hala yargılanmamış olmasını protesto etti. Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nin içinden çıkış kapısına kadar “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Em Roboskî ji birnakim” sloganlarını atarak yürüyen avukatlar, çıkış kapısının önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Çağdaş Avukatlar Grubu, ÇHD, ÖDAV, Demokrasi için Avukatlar Grubu, Ezilenlerin Hukuk bürosu, Açılım hukuk Bürosu’ndan avukatların yaptığı eylemde, ilk olarak ÖDAV’dan Sinan zincir konuştu. 1923 yılından beri devlet Kürtlere karşı katliamcı geleneğini sürdürdüğünü söyleyen Zincir, 1943 yılında Mustafa Muğlalı tarafından Rojhilat’ta 33 kürdün kurşuna dizildiğini hatırlattı. Zincir, devletin imha edemediğini de asimile etmeye çalıştığını ekledi.
Zincir’den sonra söz alam ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Ömer Güneş söz alarak; “34 Kürdün öldürülmesinin üzerinden 3 yıl geçmesine ve katliamın emrinin en üst makamlardan verilmiş olmasına rağmen, devlet katliamcı geleneğini hala sürdürüyor” dedi.
“Suçlular cezalandırılana kadar”
Güneş’in sözlerinin ardından ise ÇHD İstanbul Şube Başkanı Güray Dağ konuştu. Dağ, katliamın gerçek faillerinin hala yargılanmadığını ve dosyanın kapatılmaya çalışıldığını söyledi. Dönemin Başbakanı, şimdinin cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla işlenen katliamın dosyasının kamu vicdanında kapatılamayacağını da vurgulayan Dağ, “Bu, kürt halkına yönelik ne ilk ne de son katliamdır. Çünkü katliam geleneğini sürdüren devlet, Kürtlere katliam politikası izlemektedir. Hak edilen ceza alınana kadar bu davanın takipçisiyiz” dedi.
“Dersim CHP için ne ise; Roboskî, AKP’nin Dersim’idir”
Son olarak ÖDAV Eşbaşkanı Ercan Kanar söz alarak Roboskî’nin aynı zamanda bir soykırım fiili olduğunu ve insanlık suçu olduğunu belirtti. Kanar “Bölgenin en güç koşullarında yaşamlarını riske atarak geçinmeye çalışan insanlar katledildi. Bu katliamın amacı, Kürtleri korkutmaktı” dedi. Bu tür suçların, uluslar arası hukuk maddeleri gereği asla zamanaşımına uğratılamadığını, dolaysıyla bu dosyanın da zamanaşımına uğratılamayacağını söyleyen Kanar “Davada “kaçınılmaz hata” denilerek hukuk tarihinin yüzkarası bir karar verilmiş oldu. Bu suçluların elbet Birgün yargılanacağına inanıyoruz. Aksi halde, kalıcı bir barış mümkün değildir. CHP için Dersim ne ise, Roboskî de AKP’nin Dersim’idir” şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından avukatlar adına basın metnini ÖHD İstanbul Şube Eşbaşkanı Banu Güveren okudu.
“Hakikat arayışımız son bulmayacak”
Güveren, Roboskî soruşturmasının mecliste etkin bir şekilde yürütülmemiş olduğunu vurgulayarak devlet yetkililerinin katliamı yapanlara teşekkür ettiğini ve tazminatla kapatmaya çalıştığını vurguladı. “Tarihi katliamlarla dolu TC devlet aklı, Roboskîli ailelere teklif ettiği tazminat ile durumu ve günü kurtaracağı yanılgısını yaşamıştır. Türk devleti halklar arasında onurlu bir barışın tesis edilmesinin yolunun devletin kirli sicilinde yer alan katliamlarla yüzleşmek olduğunu unutmamalıdır” şeklinde konuşan Güveren, katliam konusunda hala bir şüphelinin bile yargı önüne çıkarılmamış olduğunu hatırlattı.
Katliamdan sorumlu bir kurmaya “üstün hizmetler madalyası” verildiğini de belirten Güveren “Roboskîli aileler ve bu katliamı protesto edenler terörist ilan edilmiştir, gözaltına alıp tutuklamaya çalışmıştır. Ancak başta katliamın sorumluları olan Başbakan ve Genelkurmay Başkanı olmak üzere tek bir kişi bile yargı önüne çıkarılmadı” dedi.
Son olarak Güveren, Halepçe, Zilan, Koçgiri, Dersim, 1925, 33 Kurşun katliamlarının her birinin acısı Roboskî ile tazelenmiştir. Askeri ve siyasi sorumluları cezalandırıncaya kadar hakikat arayışımız son bulmayacak” sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.
