GüncelMakaleler

SENTEZ | “İlkelerde Israr, Kazanmada Azim!”

"Komünist partisi ellinci yılında araştırmanın, öğrenmenin ve uygulamanın sınıf mücadelesinde yaratacağı gelişimi ortaya çıkarmayı hedeflemektedir ve bu çaba komünist partisi saflarındaki bütün herkesi kapsamaktadır."

“Devlet, özel bir baskı örgütüdür; belirli bir sınıfın bastırılması için kullanılan bir şiddet örgütüdür. Peki, proletarya hangi sınıfı bastırmak zorundadır? Doğal olarak, yalnızca sömürücü sınıfı, yani burjuvaziyi. Emekçilerin yalnızca sömürülenlerin direnişini bastırmak için bir devlete ihtiyaçları vardır ve bu bastırmayı yönetebilecek durumda olan biricik sınıf proletaryadır; çünkü proletarya sonuna kadar devrimci olan tek sınıftır, burjuvaziyi bütünüyle alaşağı ederken ona karşı verilen mücadelede tüm emekçileri ve sömürülenleri birleştirebilecek tek sınıftır.” (Lenin, Devlet ve Devrim, s. 35)

Sınıflı toplumların üretim ve toplumsal iş bölümünün en gelişmiş olanı kapitalist toplum; temel olarak artan oranda işçi emeğinin sömürülmesine dayanır ve böylece elde edeceği biriktirilmiş artı-emek ile büyür.

Kapitalistin ayakta kalabilmek, büyüyebilmek için ihtiyaç duyduğu artı-emek sömürüsü aynı zamanda onun varlık zemini olan kapitalist toplumun da sonunu hazırlar. Çünkü artı-emek sömürüsünün yoğunlaşması bir tarafta toplam toplumsal gelirin büyük kısmına el koyan bir avuç burjuva azınlığın karşısında giderek yoksullaşan ve toplumsal çoğunluğu oluşturan işçi sınıfı ve emekçileri yaratır.

İşte emeği sömürülürken yoksullaşan işçi sınıfı ve emekçiler ile işçi emeğini sömürerek zenginleşen asalak burjuvazi arasındaki bu durum, kendiliğinden çözülemez bir çelişki oluşturur ve yoksulluk-zenginlik arasındaki fark büyüdükçe bir çatışma halini alır ve de kapitalist toplumun yıkılmasıyla ortadan kalkabilecek; kapitalist toplumun temel çelişkisini oluşturur.

İşçi sınıfının kapitalist sömürü sistemini parçalayıp yok edecek devriminde işçi sınıfını örgütleyen, ona savaşta öncülük eden komünist partisi; komünist partisine yön verecek olan ise Marksizm-Leninizm-Maoizm bilimidir. Proletarya partisi sınıf mücadelesinin tüm aşamalarında kapitalist sömürü sistemini korumak ve işçi sınıfının üzerinde baskı oluşturmak işlevi gören kapitalist devlete karşı sınıf mücadelesini örgütlemekle yükümlüdür.

Komünist partisi mücadelenin her bir aşamasını objektif koşulların objektif tahliline göre yapmak; sınıf mücadelesinin örgütlenmeden çatışmaya, çatışmadan ülkenin tamamına yayılmış savaşa; kimi durumlarda yeraltında kimi zaman kitle faaliyetleri arasında onlarca farklı yöntem ve stratejik yönelimi hayata geçirmek zorundadır. Diğer türlü basmakalıp pratik, birbirini tekrarlamaktan öteye geçmeyen her adım en nihayetinde sınıf mücadelesini geliştirme yükümlülüğü olan komünist partisinin varlığını korumanın dahi olanaksız hale geldiği koşulları ortaya çıkarır.

Proletarya partisi sınıf mücadelesinde izleyeceği yolu, Marksizm-Leninizm-Maoizm biliminin ilkelerine göre belirler. Bu ne demektir? Bu, sınıf mücadelesinin öznesinin işçi sınıfı olduğu ve onun emekçilerin de desteğini alarak sınıf mücadelesini başarıya ulaştırabilecek tek güç olmasından hareketle; işçi sınıfını esas alınması demektir.

Proletarya partisinin sınıf mücadelesini başarıya ulaştırıp ulaştıramayacağı MLM bir programa sahip olup olmadığına; sınıfı ve emekçileri değerlendirirken MLM perspektiften bakıp bakmadığına; gündelik faaliyetinden uzun vadeli stratejik yönelimine bütün hareketini MLM ilkelere göre belirleyip belirlemediğine kopmaz şekilde bağlıdır.

İdeolojik olarak burjuva ideolojisinin binlerce farklı söylem ve biçiminden şu ya da bu derecede etkilenmiş; programından hareketine burjuva ideolojisinin etkileri görülen bir komünist partisinin uzun vadede komünist partisi olarak kalamayacağı açıktır. Bu, Mao Zedong yoldaşın detaylı şekilde ele aldığı Çelişki Yasası’nın bir sonucudur.

“Materyalist diyalektik dünya görüşü, metafizik dünya görüşünün tersine, bir şeyin gelişimini anlamak için, onun içten ve öbür şeylerle ilişkileri içinde incelenmesi gerektiğini savunur. Bir başka deyişle, şeylerin gelişimi ve kendi iç ve zorunlu hareketi, bir şeyin kendi hareketi içinde ve çevresindekilerle birlikte, birbirine bağlı olarak ve birbirleri üzerinde yaptıkları etkide görülmelidir. Şeylerin gelişiminin ana nedeni, dışta değil, içte, yani şeylerin iç çelişkilerindedir. Şeylerin hareketleri ve gelişimleri, içlerinde bu gibi çelişkilerin varlığı nedeniyle olur. Bir şeyin içindeki bu çelişki, gelişmenin ilk nedeni olup, bir şeyin öteki şeylerle ilişkileri -bunların iç bağları ve birbirleri üzerine etkileri- ikinci derecede bir nedendir.” (Mao Zedong, Çelişki Üzerine, Eriş Yayınları)

Komünist partisi pek doğaldır ki doğadaki yasalardan azade değildir ve yukarda Mao’dan aktarılan görüşlerde gösterildiği gibi (“Şeylerin hareketleri ve gelişimleri, içlerinde bu gibi çelişkilerin varlığı nedeniyle olur”) komünist partisi kendi içerisindeki çelişki ve yanlış yönelimleri, MLM ilkelere göre gözden geçirip düzeltmediğinde içinde taşıdığı o çelişki, kendisinin misyonunu yitirip dağılmasına yol açar.

Tarihte sadece proletarya diktatörlüklerine dayanan sosyalist ülkelerin kapitalist dönüşümünde değil devrim iddiasındayken parlamentarizm bataklığına savrulan birçok devrimci-komünist örgütün yaşadığı handikabın nedeni budur. Bu nedenledir ki; komünist partisi yazdığı bir bildiriden, bir makalede herhangi bir konuyu işlerken yahut sokakta, atölyede, fabrikada yaptığı ajitasyon/propagandaya kadar kullandığı her bir sözcüğü MLM ilkelere göre analiz etmek durumundadır. Komünist partisinin programından işçi sınıfı ve emekçi kitlelere seslenen diline, kullanılan her bir sözcük aslında ideolojik olarak komünist partisinin nerede, nasıl durduğunun da ilanıdır.

Diğer halde, kelimelerin sadece kelime olarak ele alınması ama onların taşıdıkları anlam itibariyle ifade ettikleri ideolojik zeminin ise dikkate alınmaması “kavramların sadece semboller yığını” oldukları şeklindeki geri ve metafizik düşünceye dayanır. Her bir sözcük, her bir kavram; insan zihninin kavram ve sözcükleri, insanın etrafındaki maddeyi ve onun hareketini anlamlandırmasıyla oluştu, çeşitlendi ve ideolojilerin de etkisiyle kavramların taşıdıkları anlamlar oluştu.

Basit bir örnek olarak kırmızı renginin anlamlandırılması bu rengin doğadaki örneklerinin insan tarafından önce duyum sonra algı ile anlamlandırılıp adlandırılmasıyla ortaya çıkmıştır ve fakat bugün kırmızı dediğimizde bunun bütün dünyada devrimci-komünistler için anlamı ile burjuvazi için anlamı başkadır.

Burjuvazi bu başkalığı aşındırmak, kendi düşün dünyası ile işçi sınıfınınkini eşitlemek ve onu kendi tahakkümü karşısında edilgen, çaresiz hale getirmek ister. İşte bu noktada da sanılanın aksine asker, polis gibi kapitalist devletin açık şiddet güçlerinden ziyade daha tehlikeli ve daha sinsi olan burjuva ideolojinin burjuva ideologlarınca üretilmesine ve bu tezlerin küçük burjuva unsurlarca işçi sınıfı ve emekçi saflara taşınması yoluna başvurur.

 

İdeolojik mücadele…

Komünist partisi işçi sınıfının devrimci ideolojisine yani kendisinin de varlık zeminine yönelen bu saldırılara karşı ideolojik mücadeleyi sürekli olarak örgütlemek; az önce belirttiğimiz gibi her bir sözcüğün MLM bilimi açısından ifade ettiği anlama göre değerlendirildiği sıkı bir ideolojik hattı örmek zorundadır.

Komünist partisinin ideolojik mücadelesinde basmakalıp şekilde MLM ustalardan sözler aktarmak da MLM bilimi ile burjuva ideolojileri arasında “kesişimler” (eklektizm) oluşturmak da komünist partisi saflarındaki küçük burjuvazinin olağan davranış biçimleridir. Bu nedenle komünist partisi MLM eserleri anlayarak, bunlar üzerine tek tek yoğunlaşarak ve bu eserlerin öz itibariyle komünist partisi kadrolarına ne demek-ne anlatmak istediğine yoğunlaşarak ideolojik olarak sağlamlığını artırabilir. MLM eserlerin iyi şekilde incelenmeyip; eserlerin yeterince anlaşılmadığı koşullarda 100 yıl önce yaşanan tartışmaların tekrarını yapmak gibi pek de “gerekli olmayan zorunluluklar” belirecektir.

İdeolojik olarak sağlam bir zemin üzerinde durup da bu sağlamlığı korumak ve daha da pekiştirmek üzere sürekli olarak ideolojik mücadeleyi tıpkı burjuvaziye karşı sürdürdüğü gibi, -burjuvaziye karşı sürdürülen ideolojik mücadele ile kopmaz biçimde birbirine bağlı olan-, parti içi ideolojik mücadeleyi de sürekli olarak sürdürmek zorundadır.

İdeolojik faaliyetin geriye atıldığı; ideolojik mücadelenin sol lafazanlıkla eş tutulduğu, işçi sınıfı içerisinde partinin örgütlülüğünün yok denecek kadar az olduğu koşullarda, partinin içerisinde sürekli olarak çeşitli ideolojik hastalıklar ortaya çıkacaktır. Doğru kavrandığı takdirde MLM bilimi sayesinde bütün hastalıklar ve yanlışlıklarla mücadele etmek mümkündür.

İşte bundan dolayıdır ki; burjuvazi işçi sınıfının devrimci örgütüne sızan küçük burjuvazi aracılığıyla sıklıkla “MLM biliminin ilkelerinin dogma olmadığı, onların koşullara göre yeniden belirlenebilirliği”nden bahseder ve buna karşı olmanın ise “dogmatiklik” olduğunu iddia eder. Bu saldırı özünde MLM ilkelerinin bizzat yaşam pratiğinde birçok farklı ulus proletaryasının edindiği deneyimlerle oluştuğu ve bunların sınıf mücadelesi açısından evrensel yasalar olduğu gerçeğini tahrif etme amacını taşır.

Örneğin bir kere MLM ilkeler tartışılmaya açıldığında “silahlı devrim”, “gizli çalışma”, “işçi sınıfı iktidarı” vs. gibi hemen tüm temel kabuller de tartışmaya açılmış olur. MLM biliminin dogmatik bir öğreti olmayıp onun bir bilim olması yasalarının yaşamda kanıtlanıp evrensel özellikler taşımasından ve elbette ki uygulanacağı coğrafyada alabileceği kimi özgül durumlar olsa da ana ilkelerinin, çerçevesinin değişmeyeceği gerçekliğine dayanır.

Bir matematik yasasının dünyanın her yerinde aynı sonucu verecek olması gibi MLM bilimi de işçi sınıfının iktidarının tesis edilmesi için bütün dünyada izlenecek yolu ortaya koymaktadır. İdeolojinin bugün aşınmaya tabi tutulup; sınıfa vurgu yapan MLM ustaların pratiğine boş verip kimlikleri öne çıkaran küçük burjuvazinin tutumunun bu bağlamda nereye denk düştüğü ortadadır.

Burada “salt bir sınıfçılığa”da düşülmemelidir. Bu da işin “sol” tarafına karşılık gelir. Diğer bir ifadeyle, sınıf mücadelesinin esas olması demek, kitlelerin yaşamış olduğu çelişkileri görmemek değildir. Farklı çelişmeler, küçük dereler olarak kavranmalı ve bu derelerin büyük bir nehre, -sınıf mücadelesi pratiğine-, dönüştürülmesi hedeflenmelidir.

 

Geleneğe dayanmak, çalışma tarzında yaratıcı olmak!

Proletarya partisinin ellinci mücadele yılındayız. Proletarya partisinin yukarda anılan bağlamda rol ve sorumluluklarını gözönüne aldığımızda istediğimiz noktanın gerisinde olduğumuz görülmektedir. Bunun çok çeşitli nedenleri var elbette. En başta proletarya partisinin MLM’yi kavrayışındaki yetersizliklerinden bahsedebiliriz. Proletarya partisinin 50 yıllık mücadele tarihi analiz edildiğinde, MLM kavrayışının arttığı oranda ilerlediği ve yeni mevziler kazandığı görülür.

Tersi durumda ise yenilgiler yaşamış, geriye düşmüş ve mevziler kaybetmiştir. Dolayısıyla 50 yıllık mücadele tarihinin bütünlüklü bir şekilde ele alınması gerekir. Bu yapılmadığı koşullarda sıklıkla ortaya çıkan sorun ve hastalıkların da kaynağının doğru şekilde ele alınmamasını; çoğu durumda yaşanan sorunların nedeni olarak kişiler üzerinde durulmasına neden olacağı açıktır.

Gerek Türkiye’deki mücadele şartları gerekse kolektifin içinde bulunduğu özgün durum samimi ve devrimci bir yaklaşımla geride kalan 50 yılın olumlu ve olumsuzluklarıyla proletarya partisinin pratiği olduğu kabulü ile başlayarak doğruların titizlikle ele alınıp geliştirilmesi, yanlışların ise onları ortaya çıkaran ideolojik zeminle birlikte ele alınması kaçınılmazdır.

Komünist partisi geride kalan elli yıllık mücadele sürecinde birçok kez düşmanın ağır fiziki ve psikolojik saldırıları ile kuşatılıp tamamen yok edilmeye çalışılmışsa da sahip olduğu ideolojik zemin onu bu saldırılara karşı korumuştur. Ancak bu, tek başına bir başarı kriteri değildir. Böyle düşünülecek olursa komünist parti bir araç olmaktan çıkarak bir amaca dönüşür.

Şu halde komünist partisi saflarında hangi görev tanımıyla olursa olsun mücadele eden; Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin devrimci iktidarını kurmayı her şeyden çok isteyen tüm proleter devrimcilerin görevi; kolektifin ideolojik sağlamlığını gerçekleştirmek üzere eleştiri ve özeleştiri mekanizmasını sağlıklı şekilde işletmek,  ideolojik olarak güçlenebilmek için canlı bir tartışma ortamı yaratmak; hatalara karşı acımasız eleştiriler yöneltirken doğruları ve başarıları sahiplenip işçi-emekçi kitlelere coşkulu dil ile propaganda yapmak; yukardan aşağıya herkesin demokratik halk devrimi ve sosyalizme yürüyen bir örgütün -farklı görevleri olsa da her birinin- Türkiye işçi sınıfı ve emekçilerinin devrimci iktidarını kuracak devrimciler oldukları bilincini işleyen bir yönelime girmelerini sağlamaktır.

Komünist partisi geride kalan elli yıllık sürecin samimi ve objektif şekilde analizini elbette yapacaktır. Bunu yapıyorken de bugünün görev ve sorumluluklarını da MLM biliminin ilkeleri doğrultusunda yürütecek; komünist partisi adının, ideolojisinin ve tarihinin layık olduğu şekilde sınıf mücadelesinde misyonunu başarıyla yerine getirmesi için gerekeni yapmaktan geri durmayacaktır.

Türkiye işçi sınıfının devrimci iktidarını tesis etmek ve sosyalizmin ileri aşamalarına kadar işçi sınıfına önderlik etme görevi olan komünist partisinin bu uzun mücadelede hemen her koşulda MLM ilkelere bağlı kalabilmesi sıklıkla vurgulanan ideolojik mücadeleye ve bunu yaparken de MLM ilkeleri uygulamaya bağlıdır. Bu mücadele sürecinin herhangi bir aşamasında ideolojik mücadelenin gerilemesi, MLM ilkelerin uygulanmasında savsaklamalar gösterilmesi tıpkı geçmişte pek çok örneğini yaşadığımız gibi gelecekte de farklı hastalıkların komünist parti saflarında ortaya çıkmasına, hayat bulmasına ve hatta güçlenmesine sebep olacaktır.

Ellinci yılında komünist partisi burjuva-feodal sömürü sistemine son verip; Türkiye işçi sınıfının devrimci iktidarını kurma mücadelesini yükseltme irade ve azmini yinelerken; MLM ilkelere göre programını, teorisini ve stratejisini de ele yeniden ele almayı bir görev olarak kabul edecektir.

Her komünist partisinin tarihi pek çok yenilgi ve zaferle doludur. Kendi ülkesinde işçi sınıfının devrimci iktidarını kurabilmiş olan komünist partileri bu başarılarını Lenin’in bir okula benzettiği yenilgi yıllarından aldıkları derslere, yenilgileri ortaya çıkarak koşulları doğru şekilde analiz etmelerine borçludurlar. Komünist partisinin ellinci yılı tam da bu bağlamda yaşanan tüm yenilgi ve zaferlerin gereken titizlikle ele alındığı; sadece kendisi için değil tüm dünya komünist partileri için de yol gösterici olacak şekilde neden-sonuç ilişkisi içerisinde ortaya konulduğu birçok çalışmayı da ortaya çıkaracaktır.

Yolumuz uzun; keskin kayalardan ve derin uçurumlardan, sert patika ve dik yamaçlardan oluşuyor. Yolumuz sadece zorlu değil; burjuvazi de yolumuzu bozmak için “yeni yollar” imal edip işçi sınıfının devrimci mücadelesini örgütleyip ona bu mücadelede önderlik edecek komünist partisini işlevsiz kılmak istiyor. Sadece hareket halinde olmak bizi hedefimize götürmez; doğru yöne yürümek zorundayız, doğru yönü ise ancak ve ancak MLM biliminin ilkelerinin yol göstericiliğiyle tayin edebiliriz.

Komünist partisi ellinci yılında araştırmanın, öğrenmenin ve uygulamanın sınıf mücadelesinde yaratacağı gelişimi ortaya çıkarmayı hedeflemektedir ve bu çaba komünist partisi saflarındaki bütün herkesi kapsamaktadır.

Komünist partisi Türkiye işçi sınıfının devrimci iktidarını kurma mücadelesinde ellinci yılına girerken deneyimlerinin yarattığı bilgelikle kitlelerin öğrencisi olma arasında doğru dengeyi kurarak; sınıf mücadelesinin gelişimine engel olan koşulları anlamak ve bunları ortadan kaldırmak üzere yeni ve coşkulu bir mücadele sürecini de başlatmış oluyor. Bütün yoldaşların görevi komünist partisinin bütün faaliyetini bir bütün olarak düşünmek, değerlendirmek ve onu daha ileriye taşımak üzere gerek teorik gerekse pratik olarak üretmektir.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu