Güncel

Konya’daki faşist katliam sonrası tutuklananlar, savcının yol yöntem göstermesiyle serbest kalmış

Konya’da Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin katledildiği olayda, failler ile savcı ve medyanın işbirliği ortaya çıktı.

Konya’da 30 Temmuz’da Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin katledildiği soruşturma dosyasında yer alan 18 şüphelinin aralarında kurduğu “mahkeme” isimli WhatsApp grubundaki yazışmalarda savcının suçlulara yol ve yöntem öğrettiği öğrenildi.

Mezopotamya Ajansı’ndan Zemo Ağgöz’ün haberine göre, söz konusu grup, Keleş ve Çalık ailesinin 12 Mayıs’ta Dedeoğulları ailesine yönelik gerçekleştirdikleri saldırı sonrası Ali Keleş tarafından kuruluyor. Yazışmalarda, 12 Mayıs’ta Dedeoğulları’na yönelik yapılan saldırıda tutuklanan akrabalarının durumu, soruşturma aşaması, avukat ve savcıyla yapılan görüşmelerin detayları yanı sıra Mezopotamya Ajansı tarafından ilk saldırı haberinin yapıldığı 10 Temmuz ve sonrası haberler üzerine konuşmalar yer aldı.

Yazışmalar boyunca Ali Keleş, avukatları ile savcı arasında geçen diyalogları bilgi notları olarak aktarıyor. Yazışmalarda, Ali Keleş ve aile bireylerinin bazıları hem avukatla birlikte hem de tek başlarına defalarca soruşturma savcısı M.A. ile görüştükleri kaydedildi.

Savcı yol yöntem gösteriyor

İlk saldırının olduğu Mayıs ayından son saldırının olduğu Temmuz ayına kadar defalarca savcıyla kurulan irtibatta dair yapılan yazışmaların bir kısmı şöyle:

Ali Keleş: Avukat ile görüştük. ‘Savcı ile özel olarak görüştük’ dedi. Ben de adliyedeydim. Savcıya durumu izah ettik tutukluluğun fazlalığından ve çiftçilikten vs. durumları izah ettik. Her itiraz dilekçesini değerlendirmeye alacağını elinden geleni yapacağını söyledi.

Ali Keleş: İçerdekilerle görüşüp sulh olma konusunu sorduracağız. Ne yapalım diye ve birinin suçu üstlenmesi ya da şikayetten vazgeçilirse sulh olunup çıkabilirler mi onları konuşacağız.  Avukatla. Avukat ısrarla her gün savcıyla görüşüyor. Ali ile Lutfi emimim üstlenecekmiş suçu savcı beyden randevu bekliyorlar ifade vermek için.

Ali Keleş: Avukatla konuştum, ‘kafası çok karıştı savcının’ diyor. Erken tahliye istiyorsa 2 kişi üstlensin dedi. Bugün dosya savcıya geri gelirse mahkemeden savcıyla bir görüşeceğim inşallah.

Yazışmaların sonuna doğru savcıya yapılan görüşmelerin işe yaradığı ve suçu 2 kişinin üstlenmeleri üzerine 9 Temmuz’da Yahya Çalık ve Veli Keleş tahliye oluyor. Tahliye haberi yazışmalara da yansıyor.

Yalancı şahit

Tahliye kararı öncesine dair yazışmalara ise aile bireylerinin yalancı şahit arama arayışları yansıyor. 16 Haziran’da Ramazan Çalık, “Tarafsız şahit olarak sütçü Ahmet abiyi savcıya ifade vermesi için götürdük. Olayın yolda gerçekleştiğini Ayşe yengemin elinde bir şey olmadığını vs hepsini bizim lehimize olacak şekilde anlattı” ifadeleri yer alıyor.

“Gazeteci tanıdık varsa tersine haber yapsa”

Mezopotamya Ajansı’nın ilk saldırıyı gündeme getirdiği 10 Temmuz’daki haberin linkini gruba atan Ali Keleş: “Olayı medyaya yansıtmaya çalışıyorlar. Bugün paylaşılmış bu haberler. Kamuoyu oluşturuyorlar adamlar resmen. Şimdilik PKK’lıların haber hesaplarında paylaşıyorlar. İnşallah ulusal medya da böyle haber olmaz. Aslında gazeteci tanıdık varsa tersine bir haber yapsa iyi olur. Avukat bu haberler çok sıkıntılı diyor. Ayrıca ‘eğer bu haberi hakim savcı okusaydı bu 2 kişi çok zor tahliye ettirirdik’ dedi” ifadeleri yer alıyor.

Sabah’ın talimatlı haberi

Ali Keleş, 12 Temmuz’da Konya’nın yerel gazetesi olan Pusula’nın da saldırıya dair yaptığı haberin linkini gruba atarak, “Haber her yere yayılıyor. Bu pusuladakini kaldıracağız. Yerli gazete bir de” diyor.

Keleş’in, “Tanıdık varsa tersine bir haber yapsa iyi olur” demesinden 2 gün sonra yine gruba “Lehimize haber hem de iki tane. Hem de ulusal medya sabah” notuyla Sabah Gazetesi’nin servis ettiği “Türk-Kürt kavgası dediler! Gerçek bambaşka çıktı” başlıklı haberini atıyor.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu