Güncel

GÜNCEL | Sonu Belli Bir Filmdir Avaşîn-Zap-Metîna

"Biliyoruz ki siyaset ve çözüm üretemeyen devletler savaş üretir. Bundandır tüm tekniği ve gücü ile işçilere, gençlere, kadınlara, halklara düşmanlığı."

Avaşîn-Zap-Metîna işgal saldırıları ya da Rojava’ya yapılan saldırılar izlenen bir filmin tekrarı niteliğinde ve aynı son ile bitmeye mahkumdur. Daha önce izlenmiş bir filmi tekrar izlerken beyin, daha az efor harcayarak aynı keyfi almaya çalışır.

Karakterler ve olaylar hakkında bilgi sahibi olmasına rağmen beyin, kognitif bozuklukla olayları takip etmeye başlar ve filmi tekrar tekrar izleyerek kendini kandırmayı başarır. Türk devletinin Kürt ve halklar düşmanlığı da bu zihniyetin ürüdür.

Bir yandan emperyalist liderlerin katıldığı toplantılarda dünya barışı üzerine açıklamalarda bulunurken bir yandan da savaşa ayırdığı bütçe ve işgal saldırıları ile gerçek niyetini açığa vurarak aynı filmi izlemekte, izlettirmektedir.

Faşist TC ordusunun 1960’da 2.67 milyar dolar olan askeri harcamaları, 2022 gelindiğinde 23.4 milyar dolara ulaşarak 8 kattan fazla artış göstermiştir. Harcamaların milli gelire oranı ise yüzde 3.53’den 2.77’ye gerileyerek krizin faturası elbette emekçilere kesilmiştir.

 

“Tereyağından kıl çeker gibi” usul usul çekilmek!

Gelinen aşamada tarih bir kez daha “tekerrür edermiş gibi”. “Tereyağından kıl çeker gibi” usul usul çekilmekten başka çaresi olmayan TC ordusu, KDP’ye bağlı özel güçlerin desteği ile Başûrê Kürdistan’ın iç bölgelerinde tüm teknolojik üstünlüğünü kullanarak savaş uçaklarıyla bombalamalar ve keşif uçaklarına rağmen bir ilerleme sağlayamadı.

Türk ordusunun 2019’da Hakurke ile başlayan Haftanin ve Gare ile devam eden işgal saldırılarında aldığı yenilgileri adeta kapatmak istercesine KDP işbirliği ile tarihinin en büyük operasyonu propagandaları ile 17 Nisan 2022 tarihinde Avaşîn-Zap-Metîna’da başlattığı işgal sonunu bildiği bir sonun tekerrürüdür. Gerillanın muazzam direnişi ve zaferi ile sonuçlanmaya mahkumdur. Çünkü küçük tohumlarla ekilen büyüyüp gelişen büyük bir direniştir özgür alanlar.

 

“Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde!”

40 yıldan beri ülkemizin başına musallat olan terör belasından asil milletimizi kurtarmakta kararlıyız. En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Mehmetçiğin nefesi teröristlerin ensesinde” söylemlerini her işgal saldırısında aynı sözleri defalarca söylemekten bıkmayan TC ordusu, gerillanın etkili eylemleri karşısında büyük kayıplar verdi.

KDP’nin özel güçlerinin desteğiyle alana girmeye çalışan askerlerin TC ordusu komutanlarının ısrarlarına rağmen gerilla güçlerinin muazzam direnişi ve eylem tarzından kaynaklı psikolojileri alt üst olduğu ve gerilla güçlerinin bulunduğu alana gitmek istemeyen askerler, günlerce işgalci Türk devleti ile KDP’nin ortaklaşa kullandıklar askeri üslere yakın boşaltılan köylerde saklanmaktadır.

KDP’ye bağlı özel güçlerin 5. Alay Komutanlığı sorumlularından Raid Eziz açıklamalarında Türk devletinin durumunun hiç iyi olmadığını, sürekli kayıplar verildiğini Türk Ordusu Bölge Komutanları ile toplantılar yapıldığı, kayıplarının çok fazla olduğundan kaynaklı kendilerininde çok zorladıklarını söyledi.

Raid Eziz, en son bölgedeki tüm güçlerin sorumluları ile yapılan toplantıda böyle gitmesi halinde hem askeri hem de siyasi anlamda çok zorlanacağı, hatta bazı subayların operasyonun sona erdiği resmi bir şekilde ilan edilmesinde ısrar ettiklerini, resmi ilan edilmezse de bir şekilde geri çekilmenin yapılması gerektiği tartışmalarının yapıldığını açıkladı.

 

Özgürlük düşü ile yola çıkanların yolculuğu hiç bitmez!

Avaşîn-Zap-Metîna alanları tesadüfi seçilmiş alanlar olmadığı gibi bundan önceki işgal saldırılarının ardından stratejik anlamda da diğer işgal saldırılarının devamı niteliğinde özellikle seçilmiş bölgelerdir. Tüm teknolojik üstünlüğüne rağmen gerillaya karşı istikrarlı bir başarı sağlayamamış olmasından kaynaklı, hava saldırıları ve indirmelerle alan hakimiyeti kurmaya yönelik bir çaba söz konusudur. Gerilla karşısında yaşanan hezimete rağmen TC, KDP yönetimi altındaki topraklarda ısrarla alan hakimiyetini genişletme ve sağlamlaştırma amacı gütme hayalinden vazgeçmemektedir.

TC devleti gerilla alanlarının yanı sıra Rojava, Şengal ve Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetim topraklarında da aynı hayali yaşamaktadır. Gizli görüşmelerle Türk devleti, DAİŞ, KDP gibi yapılarla Şengal halkının kendi örgütlü gücünü kırmayı hedefleyen saldırılarını Irak hükümeti tarafından hayata geçirmeye çalışmaktadır. Amaç gerilla alanlarına giden yolları tıkama Kürt ulusunun birliğini parçalama, belli bölgelerdeki ambargoyu büyüterek, gerillanın hareket alanını daraltmayı hedeflemektedir.

Yine Rojava topraklarının gerek cephe hattında gerekse Rojava toprakları içerisinde keşif uçakları ile saldırılarını sürdürmektedir.

Keşif hareketliğinin bir rutin olduğu Rojava topraklarında devrimi boğma çabaları ile saldırılarını sürdüren Türk devletinin son 28 ayda Rojava ve Kuzey-Doğu Suriye topraklarında sadece SİHA’larla 28 saldırı gerçekleştirdi. QSD tarafından 14 Nisan 2022 tarihinde yapılan bir operasyonla yakalanan bir çete üyesinin itiraflarında Türk MİT’inin çetelerle nasıl işbirliği halinde olduğu ortaya çıktı. Çete üyesinin itiraflarına göre 20 Ocak tarihindeki Hasekê’deki Sinaa “Cezaevi” saldısının emrini de MİT verdi. Çetenin itiraflarında Türk devletinin çetelere bu saldırıyı yapmaları için silah yardımından bulunduğu ortaya çıktı.

Biliyoruz ki siyaset ve çözüm üretemeyen devletler savaş üretir. Bundandır tüm tekniği ve gücü ile işçilere, gençlere, kadınlara, halklara düşmanlığı. Bundandır özgürlük savaşçılarına düşmanlığı. Özgürlük düşü ile yola çıkanların yolculuğu hiç bitmez, farklı mekanlarda aynı amaçla devam eder. Gün olur Gare, Avaşîn-Zap-Metîna, Gün olur Şengal, Rojava olur.

Yalanlar dört nala gider, gerçekler ise adım adım ve kararlı yürüyüşünü sürdürür.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu