Gever: Özyönetim direnişlerinin yaşandığı Gever, yakılıp yıkılan evleriyle, katledilen insanlarıyla beraber kahraman savaşçıların da son anlarına kadar direnerek şehit düştüğü, üzerinde özgürce yaşamak istedikleri kendi topraklarına kanlarının aktığı yerin adı oldu.
O savaşçılardan biri de Talip Bartın (İslam Roni)’ydi. 1987 yılı Oremar doğumlu olan İslam Roni, 2006 yılında gerillaya katıldı. Özyönetim ilanlarının ardından YPS birlikleri içerisinde yer alan gerillalardan biri olan ve eylemlerde hep en önde yer alan İslam Roni aynı zamanda YPS Gever sorumlusuydu ve bir tek yoldaşını geride bırakmayarak son anına kadar mücadele ederek şehit düştü. Şehit düşmesinin ardından Gever’de kolluk kuvvetleri tarafından havai fişeklerle kutlama yapılan İslam Roni’yi ailesinden dinledik.
İlk olarak konuşan İslam Roni’nin babası Reşit Bartın sözlerine, 1993’de devletin köylerini yakarak zorla göç ettirdiğini ve köyden Gever merkeze geldiklerini belirterek başlıyor.
Amcasının oğlunun şehadeti sonrası gerillaya katılıyor
Bartın, oğlu İslam Roni’nin gerillaya katılım sürecinde en önemli etkenin, 2005 yılında amcasının oğlu İslam Bartın’ın şehit olması olduğunu söylüyor. Bu olayın İslam Roni’yi çok etkilediğini ifade eden Bartın, oğlunun 2006’da gerillaya katıldığını ve kod adı olarak da çok sevdiği amcasının oğlu İslam’ın ismini aldığını dile getiriyor.
İslam Roni’nin gerilladayken hep en ön saflarda savaşmış olduğunu bildiklerini belirten Bartın, oğlunun Oremar eyleminde 3 yerinden yaralandığını, 1 yıl boyunca tedavi gördüğünü ve iyileştiğinde de mücadeleden vazgeçmeyerek eylemlerde yer almaya devam ettiğini aktardı. Bartın, 2015 yılında özyönetim ilanlarıyla beraber İslam Roni’nin YPS Gever birliklerinin içerisinde yer aldığını sözlerine ekledi.
Gever’de ilan edilen sokağa çıkma yasaklarıyla beraber devletin tankıyla, topuyla binlerce polis ve askeriyle Gever’e saldırı başlattığını dile getiren Bartın, “Mart ayında devletin saldırıları başladı. JÖH ve PÖH’ün içerisinde DAİŞ’lilerde vardı, eşkalleri uyuyordu. Yaklaşık 38 gün sürdü ve devlet mahallelere tanklarla, obüslerle, helikopterlerle, kimyasal maddeler kullanarak saldırdı. Burada yaşanılan bir katliamdı, soykırım girişimiydi. İnsanları öldürdüler, evleri yakıp yıktılar” dedi.
“Alandan çıkma şansı varken yoldaşlarını geride bırakmadı”
İslam Roni’nin son bir savaşçı geride kalmayana kadar alandan çıkmadığını aktaran Bartın, çıkma şansı varken gitmediğini, yoldaşlarını bırakmadığını, son anına kadar mücadele vererek 19 Nisan’da 3 savaşçı yoldaşıyla beraber şehit düştüğünü belirtti.
Bartın, bu tarihten sonra devletin sözde “zafer” ilan ettiğini, bütün Gever’de devlet havai fişeklerle kutlama yaptığını anlattı.
Milletvekilleri ile telefonla görüşerek cenazelerin Erzurum’a götürüldüğünü öğrendiklerini ifade eden Bartın, cenazenin Gever merkezde defnedilmesine devletin izin vermediğini cenazeyi Cuan köyüne defnettiklerini, devletin taziye yapılmasına dahi tahammül edemediğini söyledi.
Askerlerin bir şehit babasına “Siz şehit olmuyorsunuz, biz şehit oluyoruz” demiş olduğunu hatırlatan Bartın, “Şunu bilsinler ki, burası bizim toprağımızdır. Biz bunun uğruna öldürülüyoruz, şehit düşüyoruz. Onlar bizim ırkımıza, dilimize, toprağımıza tecavüz ediyor” dedi.
Kürtlerin de herkes gibi insanca, özgürce yaşamak istediğini ifade eden Bartın, “Biz ağzımızla bu sorunu çözemezsek silahımızla mücadelemize devam ederiz. Kürtleri asla bitiremezler. Kürtler en sonunda zafere ulaşacaktır” diyerek mücadeleye olan inancını vurguladı.
Şehit Roni İslam’ın çok iyi bir insan olduğunu, onun kişiliğini anlatmaya, kelimelerin yetmeyeceğini söyleyen Bartın, yoldaşlarını yarı yolda bırakmamasının da bunun büyük bir örneği olduğunu dile getirdi.
Reşit Bartın, “Şehitlerimiz ölmez. Şehitler her zaman Kürt halkının kalbinde olacaktır. Biz inanıyoruz ki zafere ulaşacağız” sözleriyle zafere olan inancını belirtti.
“Yoldaşları onun kanını yerde bırakmayacaktır”
Daha sonra konuştuğumuz Şehit İslam Roni’nin annesi Zeliha Bartın İslam Roni’nin çok iyi biri insan olduğunu, her zaman her işe koştuğunu aktardı.
Çok çalışkan ve hep güzel işler yaptığını aktaran Zeliha Bartın, “Hangi yolda gittiyse hep kahramanca, hep fedai bir şekilde gitti. Ve kahramanca bir şekilde şahadete ulaştı. Biz şunu biliyoruz ki, yoldaşları onun kanını yerde bırakmayacaktır” dedi.
Konuşurken kelimeleri boğazında düğümlenen Zeliha Bartın, “Biz aslında hiç bir insan ölsün istemiyoruz, barış olmasını diliyoruz. Hiç bir ananın ağlamasını istemiyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
