Dedeoğulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut, hazırlanan iddianamenin mahkemeye ‘tahliye edin’ emri vermek anlamına geldiğini söyledi. Hiçbir taleplerinin kabul edilmediğini belirten Karabulut, “Tüm organizasyonu yapan kişi dışarıda tutuksuz yargılanıyor.” dedi.
Konya’nın Meram ilçesinde Karslı Dedeoğulları ailesinden 7 kişiyi katleden Mehmet Altun ile olayın azmettiricileri olarak yargılanan Keleş ve Çalık ailesi üyeleri hakkında hazırlanan iddianame Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
Fail Mehmet Altun ile akrabalıkları bulunan ve olayın azmettiricileri olarak tutuklu yargılanan Keleş ve Çalık ailesinden Veli Keleş, Ramazan Çalık, Yahya Çalık, Ali Çalık ve Ali Keleş’in adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Soruşturma aşamasında ilettikleri birçok taleplerinin yerine getirilmeden iddianamenin kabul edildiğini ifade eden Dedeoğlulları ailesinin avukatı Abdurrahman Karabulut, “Katliamın olduğu günden beri yargı, ‘bu dosyanın savcısı da hakimi de avukatı da biziz’ anlayışıyla hareket etti. Kendi anlayışları çerçevesinde bir soruşturmanın yürütüldüğünün farkına vardık” dedi.
Mezopotamya Ajansı’ndan Zemo Ağgöz’e konuşan “12 Mayıs saldırısından sonra olay yerinde katledilen müvekkillerimin beyanlarında 50-60 kişinin olduğunu söylüyordu. Olay yerinde kimlerin olduğunun tespiti için HTS ve Baz İstasyonu kayıtlarını talep ettik. Bu taleplerimiz de yerine gelmedi. Aynı durum bu katliam dosyasında da devam ediyor. ‘Taleplerinizin bizim için hiçbir önemi yok’ anlayışıyla düzenlenmiş ve kabul edilmiş bir dosya var” ifadelerini kullandı.
‘Mahkemeye emir verildi’
Karabulut, soruşturma aşamasında fail Mehmet Altun’un olaydan bir gün önce kiralamış olduğu araçlarla nerelere gittiğinin HTS ve Mobese kayıtlarından tespitini istediklerini ancak taleplerinin karşılık bulmadığını dile getirdi.
“Mahkemeye ‘tahliye edin’ talimatı verircesine bir iddianame. Altı boş bir iddianame ve bunun sebebi etkin bir soruşturmanın yapılmaması” diyen Karabulut, “Mahkeme de ilk etapta 5 kişiyi tahliye etti. Alıştıra alıştıra ayda 3-5 kişiyi tahliye ederek toplumun nabzını düşürmek istediler. Biz, ‘çok tutuklama yapın biz tatmin olalım’ derdinde değiliz. Haksız yere kimse tutuklanmasın. Etkin bir soruşturma yapılmasını istiyoruz. Bu tetikçinin önünde arkasında, bu ailelerin bireylerinden ya da başkaca kimler var bunların tespit edilmesini talep ettik” diye konuştu.
‘İşin başı olan kişi tutuklanmadı’
Karabulut, Dedeoğulları ailesine yönelik 12 Mayıs saldırısından sonra “mahkeme” isimli WhatsApp grubunu kuran Ali Keleş’in tutuklanmasına yönelik taleplerinin de reddedildiğini hatırlattı.
“Müvekkillerinin şikayetinden vazgeçmesi için araya başka kişileri sokuyor, bunu WhatsApp grubuna bildiriyor. Hatta Haziran’ın ortalarında diyaloglarında bir tanesinde ‘şu kişiyi gönderdik, inşallah korkarlar, şikayetten vazgeçerler’ diyor. Diğerleri de bunu onaylıyor. Tüm organizasyonu yapan kişi dışarıda tutuksuz yargılanıyor. Ayrıca bu kişi 12 Mayıs saldırısında sonra tutuklu olan herkese haftada 500’er TL para yatırıyor, finansörlük yapıyor. WhatsApp grubunda bunun kaydı da var. Bu kişi tutuklanmıyor. Bunu kabul edebilmek mümkün değil. İşin başı o şahıstır. Organizasyonu, finansörlük yapan müvekkillerime baskı yapılmasını uman ve çaba harcayan kişi dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor. Bunu anlamak mümkün değil, baş şüpheli budur.”
‘Dava, insanlık adına önemli’
Tahliye olanlar açısından üst mahkemeye itiraz ettiklerini ifade eden Karabulut, şunları söyledi: “12 Mayıs saldırısı dosyasına dair iddianame Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ama henüz tensip hazırlanmadı, duruşma günü belli değil. Kaldı ki her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat olduğundan dolayı birleşecektir bizim de bu yönde talebimiz olacak. İnsanım, ırkçılığa karşıyım diyen herkesin, özellikle meslektaşlarımız başta olmak üzere sivil toplum örgütleri, partilerin dayanışma göstermesini istiyoruz. Dava, insanlık adına önemli. Irkçılık anlayışına karşı olan herkesin yanımızda yer alması gerekiyor.”
