Güncel

Anayasa Mahkemesi’nden hak ihlali kararı

Anayasa Mahkemesi, aralarında gazetemiz Özgür Gelecek'in de bulunduğu yayınların tutsaklara verilmemesine ilişkin "ifade özgürlüğü ihlali" kararı verdi.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Özgürlükçü Demokrasi, Yeni Yaşam, Yeni Asya, Ortadoğu, Birgün, Milli Gazete, Evrensel, Cumhuriyet, Karar ve gazetemiz Özgür Gelecek adlı gazete veya dergilerin 2017-2020 tarihleri arasında çeşitli nüshalarının tutsaklara verilmemesine dair yapılan bin 809 başvuruyu toplu inceleyerek, ihlal kararı verdi. AYM kararında, söz konusu süreli yayınların cezaevi idaresi tarafından tutuklulara verilmemesi “ifade özgürlüğünün ihlali” olduğu vurgulandı.

AYM, başvuruların “kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin” birlikte yapılmasına karar verildiğini belirterek, başvuru belgelerinin bir örneğinin bilgi için Adalet Bakanlığı’na gönderildiği ve görüş istendiğini aktardı. AYM, gazete ve dergilerin “örgüt propagandası”, “kurum güvenliğini tehlikeye düşürecek nevide içeriğe sahip olmak”, “kişileri açlık grevi gibi kanunsuz eylemlere özendirdiği” ve “devlete meydan okuma” gerekçeleriyle tutuklulara verilmediğine işaret ederek, başvurucuların yaptıkları itirazların ise reddedildiğini hatırlattı.

Bakanlık iddiası

AYM kararında, Adalet Bakanlığı’nın görüşüne yer verildi. Bakanlık, “(…) ilgili yayınların terör örgütünün açık propagandası niteliğinde olduğunun anlaşıldığı, idarenin ceza infaz kurumunun güvenliğini sağlama yönündeki takdir marjı da göz önünde bulundurulduğunda başvurucuların hüküm giymiş olduğu terör suçu nedeniyle bu tarzda yayınlara izin verilmesinin kurum güvenliğini tehlikeye sokma ihtimalinin mevcut olduğunu” iddia etti. Bakanlık, ayrıca Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin 31 Ekim 2018’de Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldığını hatırlattı. Kararda, bakanlığın görüşüne işaret edilerek, “(…) Bakanlık bunun yanında olağanüstü hâlin devam ettiği süreçte verilen kararlar yönünden Anayasa’nın 15. maddesi uyarınca bir inceleme yapılması gerektiğini de belirtmiştir” denildi.

AYM kararının “değerlendirme” kısmında, başvuruların dayanaktan yoksun olmadığına işaret edilerek, “(…) kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığı anlaşılan, hukuka aykırı gerekçelerle başvurucuların süreli yayın satın alma taleplerinin reddedilmesinin ifade özgürlüklerini ihlal ettiği şikâyeti yönünden başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi gerekir. Başvurucuların ifade özgürlüğüne ilişkin söz konusu şikâyetleri dışındaki tüm iddialar yönünden başvurunun kabul edilemez olduğu” değerlendirmesine yer verildi.

İfade özgürlüğüne müdahale

AYM kararında, süreli yayınların tutuklulara teslim edilmemesinin “haber veya fikir alma özgürlüğüne, dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale olduğu kabul edilmiştir” vurgusuna yer verildi. Süreli yayınların verilip verilmemesinin cezaevlerine göre farklılık gösterildiğine değinilen kararda, AYM’nin “süreli yayınların ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülere teslim edilip edilmemesinde keyfîliği engelleyecek, aynı hukuki durumda bulunanlara aynı uygulamanın yapılmasını sağlayacak, açık, yol gösterici ve istikrarlı idari uygulamaları garanti edecek bir mekanizmanın bulunmadığı sonucuna” vardığı kaydedildi.

Kararda, başvurucuların talep ettikleri süreli yayınlar hakkında ilgili dönemde herhangi bir toplatma kararı bulunmadığı ya da ilgili yayın kuruluşları hakkında da bir kapatma kararı olmadığı aktarıldı. Başvuru konusu olayların bir kısmının yaşandığı tarihlerde ülkede OHAL’in devam ettiğine dikkat çekilen kararda, “Bununla birlikte idare ve derece mahkemeleri başvuru konusu olaylara ilişkin kararlarında olağanüstü hâlden kaynaklanan koşullara herhangi bir atıf yapmadıkları gibi Anayasa Mahkemesince de başvuru konusu müdahalelerin olağanüstü hâl koşullarının gerekleriyle bir ilgisi kurulamamıştır. Nitekim olağanüstü hâlin sona ermesinden sonra da başvuru konusu müdahale hiçbir değişikliğe uğramadan devam ettirilmiştir” denildi.

Tazminat kararı

Kararda, AYM’nin “tutuklu ve hükümlülerin ücretini ödeyerek satın almak istedikleri süreli yayınların ceza infaz kurumlarına kabulü konusunda uygulamadan kaynaklanan bir yapısal sorun olduğu gerekçesiyle ifade özgürlüğünün ihlal edildiği sonucuna vardığı” kaydedildi. Kararda, “İfade özgürlüğüne ilişkin olarak derece mahkemelerince giderilemeyecek, idari ve hukuki düzenleme yapılmasını gerektirecek nitelikte yapısal sorun tespit edildiğinden yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmadığı” değerlendirmesine de yer verildi.

Kararda, ifade özgürlüğünün ihlali nedeniyle manevi zararları karşılığında başvuruculara ayrı ayrı 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği ifade edildi. Kararda, “yeniden yargılama yapılmasına” dair talep ise, “Hukuki yarar bulunmadığı” gerekçesiyle reddedildi. (Kaynak: Mezopotamya Ajansı)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu